top of page

BÜYÜ NEDEN TUTMAZ?

magic.jpg

Büyü neden tutmaz?

Büyü neden tutmaz sorusuna geçmeden önce büyü ile ilgili bazı konulara açıklık getirmek istiyorum. Yazımı anlayarak okuduğunuzda zaten bir büyünün neden tutmadığını çözeceksiniz. Büyü tam olarak nedir? Nerede gerçekleşir? Nelere sebep olur? Bu konulara ışık tutacağım.

Öncelikle büyü elle tutulan ve fiziksel aleme ait bir uygulama değil yalnızca bir zihinsel enerjidir. Büyüyle her şeyi yapamazsınız. Büyüyle yalnızca zihinsel enerji tohumları eker ve bu tohumların büyüyerek meyve vermesini sağlarsınız. Bunu size en basite indirgeyerek açıklamak istiyorum: büyü beyinden çıkan bir enerjidir. Sadece düşünerek ve düşündüğünüzü bazı materyaller kullanıp görselleştirerek yapacağınız gizli bir enerjidir. Büyü tutar mı tutmaz mı konusuna benim vereceğim cevap şudur: büyü eğer manevi yani sözü geçen zihinsel enerji alemini tanıyan ve oyunu kurallarına göre oynayan başarılı bir medyum tarafından yapılırsa evet tutar, aksi taktirde yapan için yalnızca zaman kaybıdır.

Büyünün tutmasını sağlamak aslında hiç de basit bir iş değildir çünkü insan vücudunda beyin en zor kontrol edilebilen organdır ve beyinle bir iş yapmak ya da yaptırmak hiç de kolay değil. Ellerinizle ayaklarınızla her istediğinizi yapabilirsiniz fakat beyninizle bir iş yapmak hiç de kolay olmayacaktır. Fakat, ellerinizi ve ayaklarınızı hareket ettiren de aslında beyninizdir. Yani beyniniz vücudunuza emirler verir ve siz farkında olmasanız da manevi hayatta da emirler verir. Siz aslında bu emirlerin sonuçlarını hissedersiniz.

Beyinden çıkan her düşünce bir kehanettir. Evet, burada espiri yapmıyorum. Düşündüğünüz her şey kendi yaşamınızda oluşturduğunuz bir kehanettir. Örneğin, sürekli “çok şanssızım” diyen biri aslında şansını kapatır fakat bunun farkında değildir. Hiç dikkat ettiniz mi zenginler para kazanmanın kolay olduğunu, fakirler ise zor olduğunu düşünür ve her iki taraf da inandıkları için zengin ya da fakirdir. Zengin için para kazanmak her zaman daha kolay fakir içinse zordur. Farkında olmasak da düşündüklerimizle düşünce tohumları eker ve o düşünceye göre yaşar ve o düşünceye doğru yaşamımızda yönlerimizi belirleriz. Bir insan inanarak söylediği her şeyle aslında kendisi için farkında olmadan bir kehanet oluşturur. Büyü de aslında bundan başka bir şey değildir. Her insan bir büyücüdür ve büyü ile düşünmek arasındaki tek fark büyü yaparken bazı materyaller kullanarak düşünce gücünü görselleştirmektir.

Gelelim asıl sorumuza. Büyü tutar mı? Her ne kadar bu konuda kesin ve net bir yargı, bilgi ya da bilimsel kanıt bulunmasa da bir çok insanın hatta benim görüşüme göre evet büyü tutar. Ve maalesef kötü amaçla yapılmış olsa bile tutmaktadır. Nasıl diye soracak olursak evrendeki zihinsel, ruhsal ve fiziksel çok katmanlı gerçekliğe beyin gücüyle müdahale etmek ne yazık ki mümkündür. Bu gün bir çoğumuzun bildiği “çift yarık deneyi” gibi bazı deneyler de düşüncenin maddeye etki ettiğini kanıtlamıştır.

Ne yazık ki her şeyin birbirine bağlı olduğu içinde yaşadığımız çok katmanlı evrende bazı insanlar insan beyninin bu gücünü keşfetmiş ve bu enerji ağına etkide bulunabilmektedirler. Evet, tahmin ettiğiniz gibi bu konuda uzmanlaşmış kişiler büyücülerdir. Bazı büyücüler manevi alemi çok yakından tanımakta ve bu alemin kurallarını bilmektedirler. Evrendeki bu çok katmanlı sistemin bir noktasında yapılacak bir değişiklik sistemi bütünsel anlamda etkileyebilmektedir. Büyücüler, ya da muska yapan şahıslar olarak tanıdığımız hocalar aslında bu sisteme girerek bir parçayı değiştirir gibi sistemin bütününe etkide bulunabilecek güçteki kişilerdir. Elbette tüm bunları bilimsel olarak ıspatlamak mümkün değildir çünkü bilim beş duyu organımızla hissedemediğimiz hiçbir alanda ıspat yapamaz.

Büyü nasıl tutar?

Evrende bizim gözle göremediğimiz bir enerji akımı ve çok farklı bir boyut var. Bu boyut zihinsel enerji boyutudur ve aslında fiziksel aleme (maddeye) etki eder. Beyin gücü çok yüksek olan insanlar vardır, tabi bunun yanında beyin gücünü kontrol edemeyen insanlar da. Bu tıpkı şarkı söyleyebilen ve söyleyemeyen insanların var olması gibi bir durum. Herkes şarkı söyleyemez, bazıları bu yeteneği zamanla geliştirse de bazıları için yapacak bir şey bile yoktur. Bu kimileri için bir Allah vergisi. Zihinsel enerji aleminde de işler bundan farksız. Bazılarının düşünce gücü Allah vergisi olarak o kadar fazladır ki her düşündükleri şeyi gerçekleştirirler (farkında olarak ya da olmayarak).

Bunu bir örnekle açıklamak istiyorum. Kimlerin düşünce gücü fazladır? Elbette baktığı objeye ya da düşündüğü şeye etki edenlerin. Mesela, nazarı kolay değen kişilerin. Birine bir bakış attığında o kişiye nazar değdiren kişi aslında düşünce gücü yüksek olan kişidir. Bir başka örnek, hiç daha önce tavlada her istediği zarı atan bir arkadaşınız oldu mu (hile yapmıyorsa tabi). Kendisine 6-2 gerekirken tam o sırada 6-2 atan biri mesela. Bu tamamen düşünce gücüyle alakalı bir durumdur. Tavlada aşırı şanslı ve her istediği zarı atan kişiler aslında beyin gücü yüksek kişilerdir.

Peki bu düşünce gücü hangi farklı alanlarda kullanılabilir? Tabiki arzuların gerçekleştirilmesinde. Güzel şeyler düşünen ve düşünce gücü yüksek olan kişiler aslında arzularını kendilerine çeken kişilerdir. Bu kişilerin beyin gücü yüksek olduğundan yaptıkları büyüler de her zaman tutar. Eğer beyi gücünüz yüksek değilse büyü işlerine girmemekte fayda var çünkü beynini kontrol edemeyen kişilerin yaptığı büyüler tutmaz.

Büyü içimizdeki hareketsiz güçlerle iletişimdir. Aslında her insanın bir büyücü olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü herkes bir nevi iç dünyasıyla bağlantı içerisindedir ve farkında olmasa da uzaktan maddeye etki eder. Fakat, büyücü olarak adlandırdığımız kişiler bu güçlerle çok sık pratik yapmış ve güçlerini geliştirmiş kişilerdir. Evrendeki çekim yasası aslında bir büyüdür ve bilinçaltımızın çekme gücüyle ilgilidir. Büyücüler ise evrendeki bu çekim yasasını keşfetmiş ve bu güçlerini ilerletmiş kişilerdir.

Büyü ile yapılabilecek işlemler aslında 3 çeşittir. Yakınlaştırma, uzaklaştırma ya da kilitleme. Yakınlaştırma büyüleri 2 obje ya da iki kişiyi beyin gücüyle yakınlaştırma ve bunu büyü seansında kullanılacak objeleri yan yana getirerek, yapıştırarak yada bağlayarak yapma işlemidir. Örneğin, 2 yumurtadan biri bir sevgiliyi diğeri diğer sevgiliyi temsil eder, her ikisinin üzerine kişilerin ismi yazılır ve birbirine temas edecek şekilde bir mezara gömülür. Bunun büyü ilminde anlamı “ölene kadar beraberlik” olacaktır. Bu yakınlaştırma (celb) büyülerindendir. Beyin gücü yüksek biri tarafından yapılırsa (halk dilinde nefesi kuvvetli hoca) tutar.

Yukarıdaki büyünün tam tersi uzaklaştırma büyülerinde birbirinden ayrılması istenilen kişilerin ismi birer yumurtaya yazılır ve bu yumurtalar birbirine asla temas etmeyecek şekilde uzak yerlerde muhafaza edilir. Örneğin, biri bir mezara diğeri başka bir mezara gömülür ve kasem olarak da “bu yumurtalar nasıl bir daha birleşmiyor ise filan ile filan da asla birleşemesin” denir. Bunun büyü ilmindeki manası “ölene kadar kavuşamama” olacaktır ve ne yazık ki beyin gücü fazla olan biri tarafından yapılırsa  tutar. Bu büyü eğer tutmazsa beyin gücü yüksek olmayan biri tarafından yapılmıştır.

Sabitleme büyüleri ise mevcut durumu koruma ya da birinin bir yere gitmesini engelleme gibi durumlarda yapılır. Örneğin, birinin bir yerde kalması için ayaklarına manevi zincir takma seansı. Bazıları bu seansı fotoğrafla yaparlar, bazıları da o kişiyi temsil eden bir bez bebek yaparak bu bebeğin ayaklarına zincir takarlar. Bez bebek (voodoo) büyülerinde bebeğin başına gelecek her şeyin temsil ettiği kişinin başına geleceğine inanılır.

Şimdi gelelim büyü neden tutmaz sorusuna. Yukarıdaki bilgilerin hepsini anlayarak okuduysanız büyünün tutmama sebebinin beyin gücü ya da inanmamayla ilgili olduğunu zaten anlamışsınızdır. Bir büyü tutmuyorsa bu büyü ya beyin gücü ile yeterinde görselleştirme yapamayan bir kişi tarafından yapılmıştır. Ya da büyüyü yapan kişi mutlaka bir yerlerde hata yapmıştır.

Son olarak eklemek istediğim, büyünün tutmama sebeplerinden en büyüğü içine girilmiş olan bu zihinsel enerji alemini yeterince tanımamaktır. Bu alemde fiziksel alemin kanun ve kuralları yoktur. Tek kural koşulsuz inanmaktır. Fakat koşulsuz inanmak yalnızca “inanıyorum” diyebilmek kadar basit değil. Zihinsel ve ruhsal boyutta bir işin olacağına tamamen inanmalısınız. Eğer bir büyüyü yaptıktan sonra “acaba tutar mı” dediyseniz o büyüyü unutun, çünkü tutmayacaktır. Asla şüphe etmeyecek şekilde inanmadığınız hiçbir şey için beyniniz o kanala enerji aktarmaz.

BURÇLAR ve BURÇ UYUMLARI

parlak zodiac.png

Ücretsiz fal baktırmak ister misiniz?

Tarot falı bak

Tarotmatik.com

Kahve falı bak

kahvefalikursu.com

Rüya Tabirleri

Ruyoka.com

YORUMLAR:

bottom of page